VAKA DOSYASI #010 – Sessiz İkizler: Kelimelerin Hapis Ettiği Dünya

Dosya Durumu: Çözümlenmiş – Psikolojik İnceleme ve Ölüm
Dosya Tarihi: Mart 1982
Son İnceleme: 31 Mayıs 2025
Konum: Haverfordwest, Galler, Birleşik Krallık
Öznelar: June Gibbons & Jennifer Gibbons
Konu: Psikolojik Fenomenler – Suç Davranışı – Gözetim Altında Ölüm
Erişim Seviyesi: Kısmi – Medikal Kayıtlar Kısıtlıdır

Giriş: Sessizlik İçindeki İkiz Gölgeler

June ve Jennifer Gibbons, birlikte doğup ayrı dünyalarda ölen ama hayatlarının büyük bölümünü tamamen kendi içlerinde yaşadıkları bir dünyada geçiren ikiz kız kardeşlerdi. “Sessiz İkizler” olarak bilinen bu iki özdeş kız, birbirlerinden başka kimseyle anlaşamaz, hızlı, gizemli ve hiç bilinmeyen bir dille fısıldaşırdı. Aileleri, öğretmenleri ve doktorlarıyla konuşmayı reddeder; dış dünya ile sözlü ve duygusal iletişimi neredeyse tamamen keserlerdi.

Bu izole ve tuhaf davranışları zamanla kundakçılık, küçük suçlar ve sonunda psikiyatrik hapis ile sonuçlandı. Ardından, biri ansızın, sessizce ve açıklama olmadan hayatını kaybetti; geride psikoloji tarihinin en ürkütücü gizemlerinden biri kaldı.

İlk Yıllar: İzolasyonun Başlangıcı

11 Nisan 1963’te Barbados’ta doğan ikizler, küçük yaşta aileleriyle Galler’e taşındı. Doğuştan çok yakın olan ikizler, kendi özel dillerini geliştirdi (idioglossia). Zamanla İngilizceyi tamamen reddedip yalnızca birbirleriyle anlaşan hızlı, anlaşılmaz bir dille iletişim kurdular.

Öğretmenler onları “duygusal olarak donmuş” olarak tanımladı. Selam vermediler, derse katılmadılar ve okumayı reddettiler. Özel eğitim programlarına transfer edildiler ama değişen bir şey olmadı.

Bu utanma değil, birbirlerine kurdukları psikolojik bir hapisti.

Gizli Dil, Gizli Dünya

İkizlerin dili eğlence amaçlı değil, gerçekliklerinin temeliydi. Şiddet, cinsellik, güç ve kontrol temalarıyla dolu karmaşık hayali dünyalar yarattılar; bunu oyuncak bebeklerle oynadıkları oyunlarda, yazdıkları hikayelerde ve el yazısıyla yazdıkları romanlarda gösterdiler.

Bulunan günlüklerde birbirlerine karşı yoğun sevgi ve nefret vardı. Jennifer sık sık June tarafından kontrol edildiğini, June da Jennifer’dan aynı şekilde etkilendiğini yazıyordu. Bu karşılıklı toksik bağımlılık, biri olmadan diğerinin yaşayamadığı ama birbirlerinin varlığından da çekindiği bir durumdu.

Suça Düşüş

Gençliklerinde, ikizler giderek daha izole ve dengesiz hale geldi. Küçük hırsızlık, vandalizm ve kundakçılık olaylarına karıştılar. Bir traktör dükkanını yaktılar, bir teknik okulu ateşe verme girişiminde bulundular. Bu eylemler koordineydi ve birbirlerini sessizce destekliyorlardı.

1982’de 19 yaşlarında tutuklanıp çocuk cezaevine değil, İngiltere’nin en yüksek güvenlikli psikiyatri hastanesi Broadmoor’a gönderildiler. Orada 11 yıldan fazla kaldılar.

Broadmoor: İzolasyonun İçindeki İzolasyon

Broadmoor’da ağır ilaçlarla tedavi edildiler ve yakından izlendi. Neredeyse hiç konuşmaz, konuşurlarsa yalnızca birbirleriyle yaparlardı. Hareketleri bile birbirini taklit eder, aynı anda oturur ve aynı şekilde yemek yiyor gibiydiler.

Doktorlar onları ayırmayı denedi ama her ayrılık hastalık veya katatonik duruma yol açtı. Birlikte disfonksiyonel, ayrı yaşayamayan iki bedendi.

Terapi sırasında korkutucu bir anlaşma yaptıkları ortaya çıktı: Birinin ölmesi, diğerinin normal yaşaması için şarttı.

Jennifer’in Ani Ölümü

9 Mart 1993’te Broadmoor’dan daha az güvenlikli bir tesise transferleri onaylandı. Transfer günü Jennifer aniden araçta bayıldı ve varışta tepkisizdi.

Jennifer Gibbons’ın ölümü akut miyokardit olarak belirlendi; kalp iltihabı. Zehir, ilaç veya önceden belirti yoktu. Sakin, ani ve kesin bir ölüm.

June’nin cevabı ise manidardı:
“Özgürüm. Nihayet özgürüm.”

Sessizlik Sonrası Hayat

Jennifer’in ölümü sonrası June normal konuşmaya başladı. Pişmanlık ve yasını dile getirdi, röportajlar verdi. Artık İngiltere’de sakin bir hayat sürüyor.

Yazmaya devam etti ama daha gerçekçi ve ayakları yere basan eserler ortaya koydu. Aralarındaki olayları tamamen açıklamasa da inkâr etmedi.

June’nin son sözü hâlâ ürkütücü:
“Biz tek bir insandık, ikiye bölünmüştük. O öldüğünde tekrar tamamlandım.”

Teoriler ve Miras

Sessiz İkizler vakası psikologlar, yazarlar ve paranormal araştırmacılar arasında sürekli tartışma konusu oldu:

• Folie à deux: Ortak bir sanrı bozukluğu; biri diğerini domine ediyor.
• Ruhani Bağlantı: Kızların insan algısını aşan psişik bağı vardı.
• Reenkarnasyon Anlaşması: Bazıları ikizlerin önceki yaşamlarını paylaştığını, karmanın etkisiyle bağlı olduklarını düşünüyor.

Sonuç değişmez: İki kız, sessizlik içinde hapsolmuş, biri yaşamak için diğerinin ölmesi gereken bir bağla bağlıydı.

Hikayeleri kitaplara, belgesellere, oyunlara ve operaya ilham oldu. Fakat yıllar geçse de ne olduğu tam olarak çözülemedi.

Referanslar:
Bu dosyada kullanılan tüm kaynaklar Referans Arşivi’nde kayıtlıdır. Her bağlantı doğrulanmış belgeler, resmi kayıtlar ve uzman analizlerini içerir.